|
2016, Volume 32, Number 3, Page(s) 211-215
|
|
DOI: 10.5146/tjpath.2014.01250 |
Adrenocortical Oncocytic Carcinoma: A Case Report and Review of the Histopathologic Diagnostic Criteria |
Deniz ARIK, Funda CANAZ, Emine DÜNDAR |
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, ESKİŞEHİR, TÜRKİYE Department of Pathology, Eskişehir Osmangazi University, Faculty of Medicine, ESKİŞEHİR, TURKEY |
Keywords: Adrenal gland neoplasms, Adrenocortical carcinoma, Oxyphil cells |
|
Oncocytic tumors are rare in the adrenal gland. The histopathological
diagnosis of adrenocortical carcinoma is difficult due to the lack of
precise diagnostic criteria for malignancy. A 44-year-old man was
admitted to our hospital with left flank pain. Radiologically an adrenal
mass was detected. After the excision and histopathologic evaluation
of the mass, a diagnosis of adrenocortical oncocytic carcinoma was
made. At least one of the features of more than 5 mitoses in 50 high
power fields, atypical mitotic figures or venous invasion is required
for the diagnosis of malignancy in adrenocortical tumors. It has been
suggested that tumors that have more than one of the minor criteria
of large size (>10 cm or >200 gr), necrosis, capsular or sinusoidal
invasion, should be evaluated as having uncertain malignant potential. |
|
|
Adrenokortikal karsinomlar insidansı 1 milyonda bir olan
nadir tümörlerdir. Daha çok kadınlarda görülür. Görülme
yaşı erken çocukluk döneminde ve 60’lı yaşlarda olmak
üzere iki pik yapar. Tanı sırasında tümörün uzak metastaz
yapmış olma olasılığı olup, ortalama yaşam süresi 3 yıldan
azdır 1.
Adrenokortikal karsinomlarda malignite tanısında en çok
kabul gören kriter tümörün ağırlığı ve boyutlarıdır. 50 gram
ve 6,5 cm sınır değerleri malign davranışta sırasıyla %91
ve %100 sensitivite ve spesifiteye sahiptir. Son dönemde
kullanılan tanısal parametreler yapısal ve sitolojik özellikler
ile tümörün invaziv karakterine dayanmaktadır. Weiss
sisteminde yapısal özelliklerden koyu sitoplazma, diffüz
patern ve nekroz bulunmaktadır. Sitolojik özelliklerden mitoz sayısı, atipik mitoz ve nükleer atipi yer alırken, invaziv
karakterlerden sinüzoidal, kapsüler ve venöz invazyon
bulunmaktadır. Bu kriterlerden 3 veya daha fazlasının
saptanması malign davranış ile yüksek oranda ilişkilidir2.
Onkositik tümörler ise geniş, koyu eozinofilik,
mitokondriden zengin sitoplazmaya sahip hücrelerden
oluşur3. Koyu sitoplazma, yüksek nükleer grade ve diffüz
büyüme paterni gibi özellikler onkositik karsinomlarda
doğası gereği mevcuttur. Bu nedenle konvansiyonel
adrenokortikal karsinomlardaki klasik kriterlerin onkositik
tümörlerde malignite tanısı için kullanılması tanıda aşırılığa
neden olabilir. Weiss kriterlerinden sadece bazılarının
(mitotik aktivite, nekroz, vasküler ve kapsüler invazyon)
onkositik tümörlerde değerlendirilmeye alınması gerektiği
belirtilmektedir1. Onkositik adrenal tümörler ile ilgili son çalışmada majör kriterlerden (>5/50 BBA mitoz, atipik
mitoz ve venöz invazyon) sadece birinin varlığı malignite
için yeterli kabul edilmektedir. Eğer sadece minör kriterler
(>10 cm boyut, >200 gram ağırlık, nekroz, kapsüler veya
sinüzoidal invazyon) varsa tümör malignite potansiyeli
belirsiz olarak değerlendirilmelidir4. |
Top
Abstract
Introduction
Case Presentation
Disscussion
References
|
|
Sol yan ağrısı şikayeti ile başvuran 44 yaşındaki erkek
hastanın fizik muayenesinde özellik yoktu. Radyolojik
olarak sol sürrenal lojunda kitle saptanan hastaya sol sürrenalektomi
yapıldı. Materyal 12x9x5,5 cm boyutlarında,
yumuşak kıvamlı, kahverengi ve kanamalı görünümdeydi.
Periferinde ince bir çatı şeklinde sürrenal gland seçilebiliyordu.
Mikroskopik incelemede adrenal korteksten ince
fibröz bir kapsül ile ayrılan tümöral lezyon gözlendi. Tümör
hücreleri iri-veziküler, pleomorfik nükleuslu, bazıları
belirgin nükleollü, geniş onkositik sitoplazmalıydı (Şekil
1, 2). Arada bizaar görünümde hücreler vardı. Tümör diffüz
büyüme paternindeydi. Bir odakta tümör nekrozu dikkati
çekti. Sürrenal korteks içinde, kapsülde ve kapsüldeki venöz
yapılarda tümöral infiltrasyonlar izlendi (Şekil 3, 4).
Bir alanda tümöral hücre sitoplazmasında kahverengi
pigment mevcuttu. Mitotik aktivite fokal odaklarda artış
göstermekte, 50 büyük büyütme alanında 8’e ulaşmaktaydı.
İmmünohistokimyasal olarak tümör hücrelerinde vimentin,
melan A, sinaptofizin, NSE, inhibin, kalretinin pozitifti
(Şekil 5, 6). EMA, S-100, keratin, RCC, CD10, kromogranin
ise negatifti. Ki-67 proliferasyon indeksi yaklaşık %5 olarak
değerlendirildi. Olguya adrenokortikal onkositik tümör tanısı
verildi ve bulguların öncelikle adrenokortikal onkositik
karsinom yönünde değerlendirildiği belirtildi.
 Click Here to Zoom |
Şekil 1: Onkositik sitoplazmalı hücrelerden oluşan tümör dokusu
gözlenmektedir (H&E; x200). |
 Click Here to Zoom |
Şekil 2: Tümörde tripolar atipik mitotik figür izlenmektedir
(H&E; x400). |
 Click Here to Zoom |
Şekil 3: Adrenal parankim içerisinde tümöral hücre grupları
mevcuttur (H&E; x200). |
 Click Here to Zoom |
Şekil 4: Tümöral hücreler vasküler lümende ve duvara tutunmuş
olarak gözlenmektedir (H&E; x400). |
 Click Here to Zoom |
Şekil 5: İnhibin ile fokal olarak tümör hücrelerinde sitoplazmik
membran boyanması izlenmektedir (İnhibin; x200). |
 Click Here to Zoom |
Şekil 6: Tümörde yaygın kalretinin ekspresyonu mevcuttur
(Kalretinin; x100). |
|
Top
Abstract
Introduction
Case Presentation
Disscussion
References
|
|
Adrenokortikal onkositik tümörler nadir görülür. Bu
tümörlerin biyolojik davranışını belirlemede kullanılabilecek
genel kabul gören histopatolojik özellikler olmaması
nedeniyle malignite tanısı zordur. Günümüze kadar 50
adrenokortikal onkositik tümör olgusu yayınlanmıştır. Bu
olgulardan 24’ü onkositik karsinomdur 1,5-10.
Onkositik adrenokortikal karsinomlar ve konvansiyonel
adrenokortikal karsinomların klinikopatolojik özelliklerinin
karşılaştırıldığı bir çalışmaya8 göre onkositik karsinomların
tanı yaşı 52,8 iken konvansiyonel karsinomların
47,7’dir. Konvansiyonel adrenokortikal karsinomların tersine
onkositik karsinomlarda seyrek mitoz izlenir, atipik mitoz
yoktur ve sinüzoidal invazyon bulunmaz. Benzer şekilde
malignite kriteri olarak kullanılan parametrelerin onkositik
karsinomlarda görülme oranı daha azdır. Onkositik karsinomlarda bizaar hücreler ve immünohistokimyasal olarak
sinaptofizin ekspresyonu daha sıktır. Her iki grupta da kromogranin
negatiftir. Konvansiyonel karsinomlarda Ki-67
indeksi %5-10 arasında değişmektedir. Bu oran onkositik
tümörlerde %5’in altındadır (Tablo I). Benzer şekilde olgumuzda
bizaar hücreler sıkça görülüyordu. Mitoz fokal bir
alanda yüksek oranda görülüyordu. Sinüzoidal invazyon
izlenmedi. Ki-67 proliferasyon indeksi %5’ti.
 Click Here to Zoom |
Tablo I: Onkositik ve konvansiyonel adrenokortikal karsinomların klinikopatolojik özelliklerinin karşılaştırılması (5) |
Non-onkositik tümörlerde Weiss sistemi (Tablo II) sıklıkla
kullanılmaktadır. Bu sistemin onkositik adrenal tümörlerde
de klinik davranışı belirlemede uygun olup olmadığını
araştıran çalışmalar mevcuttur5-8,10,11. Lin ve ark.
çalışmasında yüksek mitotik aktivite, nekroz, kapsül veya
damar invazyonu olmayan adrenal onkositik karsinomların değerlendirilmesinde konservatif davranılması gerektiğini
belirtmiştir6. Başka bir çalışmada şüphe götürmeyen
malignite kriteri metastaz veya kapsül/damar invazyonudur11. Hoang ayrıca cerrahi olarak çıkarılabilirlik ve büyük
boyutun malignite kriterlerine eklenmesi gerektiğini
belirtmiştir7. Othake ve ark. ise doğası gereği berrak
hücre içermemesi, diffüz büyüme paterni göstermesi
ve belirgin nükleer atipi bulunması nedeniyle onkositik
adrenal tümörlerde konvansiyonel adrenokortikal
tümörlerden farklı olarak Weiss sisteminin kullanışlı
olmadığını belirtmiştir10. Benzer düşünceyi savunan
Bisceglia ve ark. bu tümörleri üç kategoriye ayırmıştır5. Buna göre >5/50 BBA mitoz, atipik mitoz ve venöz
invazyon kriterlerinden en az birini içerenler malign olarak
değerlendirilir. Malignite kriterlerini içermeyen, >10 cm boyut ve/veya >200 gram ağırlık, nekroz, kapsüler ve/veya
sinüzoidal invazyonu kriterlerinden en az birini içerenler
ise malignite potansiyeli belirsiz olarak sınıflandırılır
(Tablo III). Bu kriterlerden hiçbirini taşımayanlar benign
onkositik tümörlerdir5. Olgumuzda Bisceglia ve ark.
majör kriterlerinden yüksek mitotik indeks (11/50 BBA)
ve venöz invazyon mevcuttu. Minör kriterlerinden nekroz
ve kapsül invazyonu bulunuyordu. Her iki sisteme göre
olgumuz malignite kriterlerini sağlıyordu.
 Click Here to Zoom |
Tablo III: Bisceglia kriterleri (Onkositik adrenokortikal tümörler için Weiss sisteminden modifiye edilmiştir) |
Proliferasyon indeksi ve yüksek p53 ekspresyonu
adrenokortikal tümörlerde potansiyel prognostik parametre
olarak ileri sürülmüştür12,13. Bisceglia’nın sonuçlarına
göre onkositik karsinomlar ve konvansiyonel adrenal
kortikal karsinomların Ki-67 proliferasyon indeksleri
uyumludur. Ancak literatürde p53 eksprese eden sadece bir onkositik karsinom olgusu raporlanmıştır7. Bununla
birlikte son dönemde Ki-67 proliferasyon indeksi ve p53
ekspresyonunun adrenal onkositik tümörlerde biyolojik
davranışı belirlemede önemli olmadığı yönündeki yayınlar
öne çıkmaktadır6-8,11. Olgumuzda Ki-67 proliferasyon
indeksi çok yüksek değildi (%5).
Malign ve benign onkositik adrenal tümörlerin immünohistokimyasal
profili farklı değildir. Keratin ekspresyonu
benign tümörlerde daha fazla görülebilir. İnhibin α, S-100,
p53, vimentin pozitifliği her iki grupta da görülür. Adrenokortikal
tümörler kromogranin eksprese etmez8.
Sonuç olarak onkositik adrenal neoplazmlarda biyolojik
davranışı belirlemede Weiss sistemi kullanışlı değildir çünkü
onkositik tümörler doğası gereği kriterlerden birkaçını
zaten taşımaktadır. Bisceglia tarafından modifiye edilen sistem
onkositik tümörler için uygun görünmektedir. Onkositik
adrenal neoplazmlar değerlendirilirken primer tümör
yanısıra metastaz olasılığı da unutulmamalıdır. Metastaz
olasılığı klinik, radyolojik ve immünohistokimyasal bulgularla
ekarte edildikten sonra skorlama sistemlerinden uygun
olanı ile biyolojik davranış belirlenmeye çalışılmalıdır. |
Top
Abstract
Introduction
Case Presentation
Discussion
References
|
|
1) Volante M, Buttigliero C, Greco E, Berruti A, Papotti M.
Pathological and molecular features of adrenocortical carcinoma:
An update. J Clin Pathol. 2008;61:787-93.
2) Weiss LM, Medeiros LJ, Vickery AL Jr. Pathologic features of
prognostic significance in adrenocortical carcinoma. Am J Surg
Pathol 1989;13:202-6.
3) Kakimoto S, Yushita Y, Sanefuji T, Kondo A, Fujishima N,
Kishikawa M, Matsumoto K. Non-hormonal adrenocortical
adenoma with oncocytoma-like appearances. Hinyokika Kiyo.
1986;32:757-63.
4) Blanes A, Diaz-Cano SJ. Histologic criteria for adrenocortical
proliferative lesions: Value of mitotic figure variability. Am J Clin
Pathol. 2007;127:398-408.
5) Bisceglia M, Ludovico O, Di Mattia A, Ben-Dor D, Sandbank
J, Pasquinelli G, Lau SK , Weiss LM. Adrenocortical oncocytic
tumors: Report of 10 cases and review of the literature. Int J Surg
Pathol. 2004;12:231-43.
6) Lin BT, Bonsib SM, Mierau GW, Weiss LM, Medeiros LJ.
Oncocytic adrenocortical neoplasms: A report of seven cases and
review of the literature. Am J Surg Pathol. 1998;22:603-14.
7) Hoang MP, Ayala AG, Albores-Saavedra J: Oncocytic
adrenocortical carcinoma: A morphologic, immunohistochemical
and ultrastructural study of four cases. Mod Pathol. 2002;15:
973-78.
8) Song SY, Park S, Kim SR , Suh YL. Oncocytic adrenocortical
carcinomas: A pathological and immunohistochemical study
of four cases in comparison with conventional adrenocortical
carcinomas. Pathol Int. 2004;54:603-10.
9) Argyriou P, Zisis C, Alevizopoulos N, Kefaloyannis EM, Gennatas
C, Petraki CD. Adrenocortical oncocytic carcinoma with
recurrent metastases: A case report and review of the literature.
World J Surg Oncol. 2008;6:134.
10) Ohtake H, Kawamura H, Matsuzaki M, Yokoyama E, Kitajima M,
Onizuka S, Yamakawa M: Oncocytic adrenocortical carcinoma.
Ann Diagn Pathol. 2010;14:204-8.
11) Krishnamurthy S, Ordóñez NG, Shelton TO, Ayala AG, Sneige
N. Fine-needle aspiration cytology of a case of oncocytic
adrenocortical carcinoma. Diagn Cytopathol. 2000;22:299-303.
12) Vargas MP, Vargas HI, Kleiner DE, Merino MJ. Adrenocortical
neoplasms: Role of prognostic markers MIB-1, P53, and RB. Am
J Surg Pathol. 1997;21:556-62.
13) Goldblum JR, Shannon R, Kaldjian EP, Thiny M, Davenport R,
Thompson N, Lloyd RV. Immunohistochemical assessment of
proliferative activity in adrenocortical neoplasms. Mod Pathol.
1993;6:663-8. |
Top
Abstract
Introduction
Case Presentation
Discussion
References
|
|
|
|