|
2008, Volume 24, Number 3, Page(s) 166-173
|
|
The distribution of lymphoproliferative diseases among tonsillar malignancies |
Gülşah KAYGUSUZ, Cevriye CANSIZ, Işınsu KUZU, Serpil DİZBAY SAK |
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, ANKARA |
Keywords: Tonsil, lymphoma, malignancy |
|
Aim: We aimed to determine the type and distribution
of pathological conditions and lymphoproliferative disorders
in examined tonsillectomy specimens, and to review
our results in view of the literature findings.
Material and Methods: The pathology reports of 491
tonsillectomy specimens diagnosed between January
2000-May 2008 were screened.
Results: Totally 58 cases showing malignant infiltration
in the tonsil composed of lymphoma (n:33-6%), squamous
cell carcinoma (n:22-4%), plasmacytoma (n:1-1%) and malignant melanom (n:2-1%). The most common
type of lymphoma in our series was diffuse large Bcell
lymphoma (n:22-66%).
Conclusion: In contrast to other findings, lymphomas
were the most common malignant neoplasms in the tonsillar
region in our series. Diffuse large B-cell lymphoma
was the most frequent type of lymphoma. We think
that tonsillectomy specimens of the patients who have
known clinical risk factors should be examined histopathologically,
especially in adults. |
|
|
Baş-boyun bölgesinde lenfomalar, yassı
hücreli karsinomların ardından en sık görülen
neoplazilerdir ve bu bölgede görülen tüm malignitelerin
%2-3'ünü oluşturmaktadır 1. Bu bölgede
Waldeyer halkasının en sık tutulan lokalizasyon
olduğu bildirilmekle birlikte, bu lenfoid
kompartmanda en belirgin tutulum yeri tonsildir
2. Tonsiller bölgede en sık görülen lenfomalar
B hücreli non-Hodgkin lenfomalardır. T hücreli
lenfoma ve Hodgkin lenfoma infiltrasyonu çok
seyrek izlenir.
Bu retrospektif çalışmada, Anabilim Dalımızda daha önce değerlendirilen tonsillektomi
vakalarında belirlenen patolojilerin dağılımı,
lenfoproliferatif hastalık tutulum oranları ve tiplerinin
belirlenmesi amaçlandı ve sonuçlarımız
literatür bilgileri ışığında gözden geçirildi. |
Top
Abstract
Introduction
Methods
Results
Disscussion
References
|
|
Ocak 2000-Mayıs 2008 tarihleri arasında
çeşitli nedenlerle tonsillektomi yapılmış 491
hastaya ait patoloji raporları geriye dönük olarak
incelenmiş ve bu çalışmaya alınmıştır. Hastaların yaş, cinsiyet ve histopatolojik tanıları
kaydedilmiştir. Vakalara, tanı konduğu dönemde
tanısal amaçlı immünhistokimyasal inceleme
yapılmış olduğundan geriye dönük ek immünhistokimyasal
incelemeye gerek duyulmamıştır.
Hastaların taşıyabileceği olası risk faktörlerine
dair klinik verilere (sigara veya alkol kullanımı,
klinik öykü, özgeçmiş) ulaşılamamıştır. Tonsillektomi
endikasyonu açısından saptanabilen risk
faktörleri, tonsil asimetrisi ve tonsiller lezyon
varlığıdır. |
Top
Abstract
Introduction
Methods
Results
Disscussion
References
|
|
Tonsillektomi materyalleri incelenen 491
hastada saptanan patolojilerin dağılımı Tablo 1'de özetlenmiştir. Buna göre 235 hastada
(%48) lenfoid hiperplazi ve kronik iltihap bulguları
birlikte, 126 hastada (%25) kronik iltihap
bulguları, 53 hastada (%11) lenfoid hiperplazi, 5
hastada (%1) granülomatöz tonsillit, 4 hastada
(%1) kist, 3 hastada (%1) fibroepitelyal polip, 7
hastada (%1) skuamöz papillom ve 58 hastada
(%12) malignite infiltrasyonu tesbit edilmiştir.
Tonsil infiltrasyonu gösteren malign tümörlerin
dağılımı incelendiğinde, 33 hastada (%6) lenfoproliferatif
hastalık, 22 hastada (%4) tonsiller
yassı hücreli karsinom, 1 hastada (%1) plazmasitoma
ve 2 hastada (%1) malign melanom infiltrasyonu
görülmüştür. Tonsillerde neoplastik
lenfoproliferatif hastalık infiltrasyonu gösteren
12 kadın ve 21 erkek toplam 33 hastanın yaş ortalaması
51,7 (6-79 yaş) bulunmuştur. Lenfoma
dışı malignite infiltrasyonu gösteren 20 erkek ve
5 kadın toplam 25 hastanın yaş ortalaması 66
(60-74 yaş) bulunmuştur. Tonsil lojunda izlenen
lenfoproliferatif hastalıkların dağılımı Grafik 1'de özetlenmiştir. Buna göre infiltrasyon, 22
hastada (%66) diffüz büyük B hücreli lenfoma
(Resim 1a-c), 3 hastada (%9) mantle hücreli lenfoma
(Resim 2a-e), 3 hastada (%9) foliküler lenfoma
(Resim 3a-e), 2 hastada (%6.5) Burkitt
lenfoma (Resim 4a-c), 2 hastada (%6.5) marjinal
zon lenfoma (Resim 5a-f) ve 1 hastada
Hodgkin lenfoma (Resim 6a-d) (%3) özelliğinde
Saptanmıştır.
 Click Here to Zoom |
Grafik 1: Tonsil tutulumu gösteren vakaların lenfoma tiplerine
göre dağılımı. Kısaltmalar: DBBHL: Diffüz büyük B hücreli lenfoma, MHL: Mantle hücreli lenfoma, FL: Foliküler lenfoma, BL: Burkitt lenfoma, MZL: Marjinal zon lenfoma, HL: Hodgkin lenfoma. |
 Click Here to Zoom |
Resim 1 (a,b): Tonsil tutulumu gösteren diffüz büyük B hücreli lenfoma olgusu (HE x200, x1000). (c) Atipik hücrelerde immünhistokimyasal CD20 ekspresyonu (x400). |
 Click Here to Zoom |
Resim 2 (a,b): Mantle hücreli lenfoma tutulumu gösteren bir olgu (HE x200, x1000). Subepitelyal neoplastik hücrelerdeki (c) CD20 (x200), (d) Bcl-1 (x200) ve (e) CD5 (x200) ekspresyonu. |
 Click Here to Zoom |
Resim 3 (a,b): Foliküler lenfoma infiltrasyonu gösteren bir olgu (HE x100, x1000). Neoplastik folikülleri oluşturan hücrelerdeki (c) CD20 (x100), (d) Bcl-2 (x100) ve (e) CD21 (x40) immünreaktivitesi. |
 Click Here to Zoom |
Resim 4 (a): Burkitt lenfoma tutulumu gösteren bir olgu (HE x400). (b) Tümör hücrelerindeki CD20 ekspresyonu (x400) ve (c) yüksek Ki67 indeksi (x400). |
 Click Here to Zoom |
Resim 5 (a,b): Plazmasitoid morfolojiye sahip lenfoid hücrelerin oluşturduğu bir ekstranodal marjinal zon lenfoma olgusu (HE x200, x1000). Lenfoid hücrelerde (c) CD20 (x200), (d) CD45 (x200), (e) CD38 (x200) ve (f) kappa (x200) immünreaktivitesi. |
 Click Here to Zoom |
Resim 6 (a,b): Foliküler hiperplazi gösteren bir tonsil dokusunda interfoliküler infiltrasyon gösteren Reed-Sternberg hücreleri (HE x40, x1000, ok). Atipik hücrelerdeki (c) CD30 ve (d) CD15 boyanması (x1000). |
|
Top
Abstract
Introduction
Methods
Results
Disscussion
References
|
|
Primer tonsil maligniteleri tüm insan malignitelerinin
%2'ni oluşturur. İlk sırada yassı
hücreli karsinomlar (%75) ve ikinci sırada lenfomalar
yer almaktadır. Aksine, sunduğumuz
491 vakalık seride lenfomalar %6 ile ilk sırada
ve yassı hücreli karsinomlar ise %4 ile ikinci sırada yer almıştır. Bu sıralama değişikliği; hastanemiz
Kulak Burun Boğaz Kliniği'nin özellikle
asimetrik tonsiller büyüme gösteren tonsillektomi
materyallerini histopatolojik inceleme amaçlı
kliniğimize göndermesi nedeniyle olabileceği
gibi, özellikle düşük dereceli lenfoma infiltrasyonları
nın gözden kaçırılmaması adına detaylı
histopatolojik ve immünfenotipik inceleme eşiğinin düşük tutulmasına bağlı olabilir. Tonsil tutulumu
gösteren non-Hodgkin lenfomalarda ortalama
hasta yaşı 59 olarak bildirilmiştir 3.
Lenfoma tutulumu gösteren vakalarımızda, literatürle
uyumlu olacak şekilde ortalama hasta yaşı
51,7 olarak saptanmıştır. Tonsiller tutulum
gösteren lenfoma hastalarında başlıca klinik
bulgular boğaz ağrısı, tonsil büyümesi, yutma
güçlüğü, boyunda kitle varlığı ve işitsel yakınmalardır 4. Tonsiller lenfomaların yaklaşık
%10'u sistemik yakınmalara sahip hastalardır.
Genellikle magnetik rezonans görüntüleme tekniği ile tonsil yerleşimindeki kitle saptanır.
B hücreli non-Hodgkin lenfomalar, tonsiller
tutulum gösteren lenfomaların büyük çoğunluğunu oluşturmaktadır. Yapılan çalışmalarda
tonsil lojunda en sık görülen lenfoma tipinin diffüz
büyük B hücreli lenfomalar olduğu bildirilmektedir.
Ayrıca foliküler lenfoma, mantle hücreli
lenfoma, lenfoplazmasitik lenfoma, MALT
tipi ekstranodal marjinal zon lenfoma ve plazmasitoma,
tonsil dokusunda görülebilecek diğer
küçük B hücreli lenfomalardandır. Seyrek de olsa
kronik lenfositik lösemi/küçük lenfositik lenfoma
tutulumu bildirilen vakalar da bulunmaktadır 3,5. Literatürle uyumlu olacak şekilde
kendi vaka serimizde tonsilde en sık gördüğümüz
lenfoma tipi, tüm lenfoma olgularının
%66'sını oluşturacak şekilde diffüz büyük B
hücreli lenfoma olarak saptanmıştır. Tonsil bölgesinde
lenfoplazmasitik lenfoma ve Burkitt
lenfoma tutulumunun özellikle çocuk hastalarda
görüldüğü belirtilmektedir. Bizim serimizde, bu
bölgede saptanan iki Burkitt lenfoma olgusu 14
ve 55 yaşlarındadır.
Sadece interfoliküler Reed-Sternberg hücrelerinin
varlığı ile karakterli Hodgkin lenfoma
tutulumları, lenf nodülü veya diğer lenfoid organlarda,
gerek hücrelerin gözden kaçabilmesi,
gerekse alt tiplendirme güçlüklerine neden olabilmektedir.
Bizim bu seride gördüğümüz tek
Hodgkin lenfoma olgusu, yutma güçlüğü ile kliniğe başvuran, muayenede asimetrik tonsiller
büyüme saptanan 29 yaşında bir erkek hastadır.
Sağ tonsilde yerleşim gösteren, reaktif folliküler
hiperplazi görünümünün hakim olduğu zeminde,
interfoliküler CD30 (+)/CD15 (+) Hodgkin
hücreleri varlığı ile karakterli infiltrasyon dikkati
çekmiştir. Klinik olarak sistemik yakınmaları
olmayan hasta, yeni tanı aldığından klinik ve
radyolojik evreleme, primer/sekonder tutulum
bilgisi bulunmamaktadır. Waldeyer halkası, primer
Hodgkin lenfoma gelişimi için son derece
seyrek rastlanan bir bölgedir 6-8,10. Hodgkin
lenfomada primer odak hemen daima lenf nodülleridir
ve ekstranodal tutulum ikincil olarak
gelişir. Ancak eşzamanlı tonsil ve servikal lenf
nodülü tutulumu söz konusu olduğunda bile,
teorik olarak primer gelişim yerini belirlemek
mümkün değildir. Bu aşamada kitlenin yerleşimi
ve radyolojik evreleme yardımcı olabilir.
Waldeyer halkası tutulumu gösteren Hodgkin
lenfoma hastalarının, nodal olguların aksine daha
ileri yaşta görüldüğü 7 ve genellikle en sık
görülen alt tipin mikst sellüler tip Hodgkin lenfoma
olduğu bildirilmektedir. Öte yandan nodal
tutulumlu Hodgkin lenfomalarda en sık görülen
tip nodüler sklerozan varyanttır 8. Mikst sellüler
tip Hodgkin hastalarında subdiyafragmatik
hastalık oranının daha fazla olduğu düşünüldüğünde, bu klinik öneme sahip bir bulgudur 9.
Bizim rastladığımız klasik tip Hodgkin lenfoma
olgusu, alt tiplendirmeye olanak vermeyen interfoliküler
tutulum paterninin gözlenmesi nedeniyle, bu tür vakaların tanısının gözden kaçırılabilmesi açısından önem taşıyan bir olgudur.
Primer tutulum bölgesine bağlı olarak ekstranodalnon-Hodgkin lenfomalar değişken bir klinik
süreç ve prognoza sahiptir. Erken evre tonsiller
yerleşim, diğer ekstranodal tutulumlara oranla
daha iyi bir prognostik özelliğe sahiptir 11.
Literatürde tonsillektomi materyallerinin
rutin histopatolojik incelenmesi gereği konusunda
farklı görüşler bulunmaktadır. Alvi ve Vartanian
inceledikleri 576 tonsillektomi materyalinin
yalnızca birinde malignite saptamışlar ve
buna dayanarak, tonsillektomi materyallerinin
rutin histopatolojik incelenmesinin para ve zaman
kaybı olacağını savunmuşlardır 12. Öte
yandan Beaty ve ark.'ları, erişkin tonsil dokularını retrospektif olarak inceledikleri çalışmaları
nda 476 örneğin 25'inde (%5) malign tümör
infiltrasyonu görmüşler ve belirlenmiş risk faktörüne
sahip hastaların tonsillektomi materyallerinin
incelenmesi gerektiğini vurgulamışlardır
13. Dolev ve ark.'ları retrospektif olarak inceledikleri
vaka serilerinde tek taraflı tonsil büyümesi
olan her hastanın lenfoma olmayabileceğini
ancak tonsiller lenfoma olan hastaların çoğunlukla tek taraflı tonsil büyümesi gösterdiğine
dikkat çekmişler ve özellikle çocuklarda en ufak
bir kuşku duyulduğunda histopatolojik inceleme
ve tonsillektomi yapılması gerekliliğini vurgulamışlardır 14. Benzer şekilde Sayed ve ark.'ları,
tonsiller asimetri ve uyarıcı klinik verilerin
varlığında oluşturulan bir klinik algoritma ile
histopatolojik inceleme yapılması gereken hastaların belirlenmesi gerektiğini belirtmişlerdir
15. Kulak Burun Boğaz Kliniğinde yapılan
tonsillektomilerin ne kadarının patolojik inceleme
için gönderildiğinden bağımsız olarak sadece
laboratuvarımıza ulaşan materyalleri içeren
kendi serimizde 491 hastanın 58'inde (%12)
malign tümör infiltrasyonu saptadık. Özellikle
erişkin hastalarda, belirlenmiş klinik risk faktörlerinin
bulunduğu durumlarda tonsillektomi materyallerinin
histopatolojik incelemesinin gerekli
olduğu görüşündeyiz.
Sonuç olarak, diğer serilerle karşılaştırıldığında incelenen tonsillektomi materyallerinin
%12'sinde malignite gelişiminin saptanması,
özellikle risk faktörleri bilinen hastalarda histopatolojik
incelemenin önemini ortaya koymaktadır. Tonsil yerleşiminde gözlenen neoplaziler
arasında serimizde lenfomalar, diğer serilerin
aksine ilk sırada yer almaktadır. Literatürle
uyumlu olacak şekilde bu lokalizasyonda karşılaşılabilecek lenfoma tipi, en sık diffüz büyük B
hücreli lenfomalardır. Tonsil dokusunda, özellikle
de düşük dereceli non-Hodgkin lenfoma
ve/veya kısmi Hodgkin lenfoma infiltrasyonlarının reaktif hiperplazilerle karışabileceği düşünüldüğünde, bu seride bundan sonraki aşamada
yapılması gereken, reaktif hiperplazi ve/veya
kronik iltihabi patoloji tanısı konmuş olguların
yeniden değerlendirilerek lenfoma infiltrasyonu
bulunmadığının araştırılması olabilir. |
Top
Abstract
Introduction
Methods
Results
Discussion
References
|
|
1) Depena CA, Van-Tassel P, Lee YY. Lymphoma of the head and neck. Radiol Clin North Am 1990;28:723-743.
2) Epstein JB, Epstein JD, Le ND, Gorsky M. Characteristics of oral and paraoral malignant lymphoma: A population-based review of 361 cases. 2001;92:519-525.
3) Barton JH, Osborne BM, Butler JJ, Meoz RT, Kong J, Fuller LM, et al. Non-Hodgkin's lymphoma of the tonsil. A clinicopathologic study of 65 cases. Cancer 1984;53:86-95.
4) Saul SH, Kapadia SB. Primary lymphoma of Waldeyer's ring. Clinicopathologic study of 68 cases. Cancer 1985;56:157-166.
5) Kaur P, Nazeer T. B-cell chronic lymphocytic leukemia/ small lymphocytic lymphoma presenting in the tonsil: a case report and review of literature. Am J Otolaryngol 2004;25:121-125.
6) Dumphy CH, Saravia O, Varvares MA. Hodgkin's disease primarly involving Waldeyer's ring: case report and review of the literature. Arch Pathol Lab Med 1996;120:285-287.
7) Kapadia SB, Roman LN, Kingma DW, Jaffe ES, Frizerra G. Hodgkin's disease of Waldeyer's ring: cilinical and immunophenotypic findings and association with Epstein-Barr virus in 16 cases. Am J Surg Pathol 1995;19:1431-1439.
8) Moghe GM, Borges AM, Soman CS, Naresh KN. Hodgkin's disease involving Waldeyer's ring: A study of four cases. Leuk Lymphoma 2001;41:151-156.
9) Malis DD, Moffat D, McGarry GW. Isolated nasofaryngeal Hodgkin's disease presenting as nasal obstruction. Int J Clin Pract 1998;52:343-346.
10) Aloulou S, Farhat H, Bosq J, Vanel D, Ribrag V, Turhan AG, et al. Hodgkin's disease primarily involving the oropharynx: case report and review of the literature. Hematol J 2002;3:164-167.
11) Economopoulos T, Fountzilas G, Kostourou A, Daniilidis J, Pavlidis N, Andreopoulou H, et al. Primary extranodal non-Hodgkin's lymphoma of the head and neck in adults: a clinicopathological comparison between tonsillar and nontonsillar lymphomas. Anticancer Res 1998;18:4655-4660.
12) Alvi A, Vartanian AJ. Microscopic examination of routine tonsillectomy specimens: Is it necessary? Otolaryngol Head Neck Surg 1998;119:361-363.
13) Beaty MM, Funk GF, Karnell LH, Graham SM, McCulloch TM, Hoffman HT, et al. Risk factors for malignancy in adult tonsils. Head Neck 1998;20:399-403.
14) Dolev Y, Daniel SJ. The presence of unilateral tonsillar enlargement in patients diagnosed with palatine tonsil lymphoma: experience at a tertiary care pediatric hospital. Int J Pediatr Otorhinolaryngol 2008 ;72:9-12.
15) Sayed K, Van Savell HJ, Hutchison RE, Kepner J, Link MP, Schwenn M, et al. Review of tonsillar lymphoma in pediatric patients from the pediatric oncology group: what can be learned about some indications for microscopic examination? Pediatr Dev Pathol 2005;8:533-540. |
Top
Abstract
Introduction
Methods
Results
Discussion
References
|
|
|
|