Bu makalede 26 yaşında kadın hastanın alın bölgesinde lokalize PFHT olgusu sunulmuştur. Son derece nadir görülen bu lezyonun histopatolojik bulguları ve ayırıcı tanısı literatür eşliğinde tartışılmıştır.
Resim 1: Pleksiform paternde lezyon (HE X100)
Resim 2: Nodüller arasında düzensiz fasiküler paternde fibroblastlar (HE X400)
Tümör fibrohistiyositik, fibroblastik ve mikst tip olmak üzere 3 farklı büyüme paternine sahiptir. Tümörlerin %36’ sı fibrohistiyositik, %32’si fibroblastik, %32’si mikst varyant özelliğindedir. Fibrohistiyositik varyant esas olarak histiyosit benzeri hücreler ve çok nüveli dev hücrelerden meydana gelen iyi sınırlı nodüllerden oluşur. Genelde mononükleer hücreler daha baskındır ancak bazı olgularda bu iki hücre eşit oranda bulunabilir[4]. Fibroblastik varyantta fibroblast benzeri iğsi hücreler pleksiform patern oluşturan demetler meydana getirir. Arada düzensiz fibrohistiyositik nodüller ya da fibroblastik demetler içinde yerleşmiş histiyositik kümeler içerebilir. Pleksiform patern fibrohistiyositik varyantta daha belirgindir. Fibroblastik varyant saf fibrohistiyositik lezyonlardan daha infiltratif ve daha kötü sınırlıdır[4]. Olgumuz belirgin pleksiform patern izlenmemesi ve daha çok iğsi hücrelerden oluşması nedeniyle fibroblastik varyant grubuna dahil edilmiştir.
Zelger ve arkadaşlarının çalışmasında PFHT’ler klasik (dermo-subkutanöz tip) ve dermal tip olarak iki gruba ayrılmıştır[9]. Toplam 5 olguluk bu kısıtlı seride yerleşim yerleri dışında tüm özellikleri benzerlik göstermiştir.
PFHT’nin histogenezi komplekstir. Bugün için fibrohistiyositik tümörler grubuna dahil edilmiş olsa bile hücre kökeninin fibroblastik, histiyosit benzeri morfolojiye farklılaşabilme kapasitesine sahip miyofibroblast olduğu düşünülmektedir[5]. İmmünhistokimyasal analiz ve elektron mikroskopik bulgular miyofibroblastik hücre özelliklerini desteklemektedir[10]. Tümör hücresinin iki ayrı morfolojide hücreye farklılaşabilmesi nedeniyle lezyonda farklı hücreler izlenir.
Histolojik özellikleri fibröz histiyositoma ve fibromatozise benzemekle beraber pleksiform gelişme paterni karakteristik özelliğidir. Mononükleer histiyositik hücreler ve osteoklast benzeri dev hücreler CD68 pozitifliği gösterirler. Fibroblast benzeri iğsi hücreler miyofibroblastik belirleyicileri (HHF-35 ve düz kas aktini) olduğu kadar fibroblastik belirleyici olan CD-34’ü de eksprese eder[1,4]. Ancak Remstein ve ark.’larının çalışmasında tümörde fibroblast benzeri iğsi hücrelerde seyrek olarak, zayıf ve fokal CD34 pozitifliği saptanmıştır[4]. Ayrıca Zelger ve arkadaşlarının çalışmasında hiçbir olguda endotel hücreleri dışında tümöral hücrelerde pozitif boyanma izlenmemiştir[9]. Aynı şekilde olgumuzda da CD34 negatiftir. Bu nedenle CD34’ün PFHT olgularında ayırıcı tanıda değerinin sınırlı olabileceği görülmektedir.
Remstein ve arkadaşlarının 22 serilik çalışmasında kadın/erkek: 6/1, ortalama yaş: 14,6 (0,6-49), üst ekstremitede %64, alt ekstremitede %27, karın duvarında %9 olarak bulunmuştur. Baş boyun bölgesinde tümör izlenmemiştir. Lenf nodu metastazı %6, pulmoner metastaz %19 sıklıkla görülmüştür. Osseöz metaplazi içerebilir ve az sayıda olguda orta derecede, nadir olguda belirgin hücresel atipi izlenebilir[4]. Literatürde pleomorfizmin izlendiği bir olgu atipik PFHT olarak adlandırılmıştır[11]. Mitoz %78 olguda izlenmektedir ve 0-19/10 BBA arasında değişir. Olgumuzda 10 BBA’da 4 mitoz izlenmiştir. Literatürdeki yayınlarda nekroz hiçbir olguda izlenmemiştir[1,2,6].
PFHT ile ilgili literatür bilgileri artmakla birlikte histolojik çeşitlilik (patern, hücresel atipi derecesi, mitoz sıklığı) ve prognoz arasında ilişki saptanamamıştır[6]. Bu lezyonun çok sayıda kromozomal anomali içerebildiğini gösteren az sayıda çalışma bulunmaktadır[5,10,12].
PFHT tanımlanmadan önce bu tümörler dermatofibrom, dev hücreli tümör, fibröz hamartom, pleksiform nörofibrom gibi tanılar almaktaydı. Bunlara ilaveten ayırıcı tanısına granülom, tendon kılıfının dev hücreli tümörü, nodüler fassiitis, anjiyomatoid malign fibröz histiyositom, dev hücre tipli malign fybröz histiyositom, soliter kütanöz miyofibrom, iyi diferansiye fibrosarkom, fibromatozis, pleksiform nörofibrom, pleksiform ksantomatöz tümör, iğsi hücreli nevüs, Schwannom, granüler hücreli tümör, sinir kılıfı miksomu (nörotekom), iğsi hücreli lipom ve tufted anjiyom alınır. Diğer bağ dokusu tümörleri ile birçok benzer morfolojik özelliği olması tanısal zorluğa neden olmaktadır. Çok nüveli dev hücreler ve epiteloid mononükleer hücreler PFHT için karakteristiktir ve diğer lezyonların bir çoğundan ayırımını sağlarlar[6]. S-100 protein ekspresyonu yokluğu, benign sinir kılıfı tümörlerinden (pleksiform nörofibrom, schwannom) ve melanositik lezyonlardan (selüler mavi nevüs) ayırır.
Anjiyomatoid fibröz histiyositom çocuk ve genç yetişkinlerde derin dermis ve subkutanöz dokuda oluşur[13]. Mikroskopik olarak kistik, hemorajik alanlarla ayrılmış, kısmen yuvarlak veya iğsi hücrelerden oluşan tabakalardan oluşur. İnflamatuvar hücrelerle çevrelenir ve sıklıkla kalın, fibröz yalancı kapsülü bulunur[14].
Dermatofibrom genellikle yetişkinlerde görülen, epidermise uzanan dermal bir lezyondur. Nadiren PFHT’deki pleksiform patern özelliği görülür. Epidermal hiperplazi ve storiform büyüme paterni önemli özelliğidir[3].
Fibromatozis/Nodüler fasiitis grubu gelişmeler genellikle derin yerleşimli lezyonlardır. Gerçek bir büyüme paterni izlenmez. Fibromatoziste demetler PFHT’ye göre daha geniş ve daha uzun ve daha ince fibroblastik hücrelerden oluşur.
Pleksiform granüler hücreli tümör, yetişkinlerde görülür ve karakteristik olarak baş boyun bölgesini etkiler. Histolojisinde çoğunlukla S-100 pozitif çeşitli büyüklükte granüller içeren hücreler, özellikle perinöral alanda yuvalar oluşturur.
Yukarıda sayılan tüm bu lezyonları içeren geniş bir tanı yelpazesi olan bu tümörde olağandışı yerleşimin de tanı güçlüğü oluşturacağı unutulmamalıdır. Pek çok lezyonla karışabilecek, düşük grade’li bir malignite davranışı çizen bu tümörün tanınarak hastaların uygun klinik izleminin sağlanması gerekmektedir. Pleksiform paternli lezyonlarda tüm morfolojik parametrelerin de ışığında S-100, CD68, düz kas aktini, CD34 panelinin yapılarak ayırıcı tanıya gidilmesi uygun olacaktır.
1) Enzinger FM, Zhang RY. Plexiform fibrohistiocytic tumor presenting in children and young adults. An analysis of 65 cases. Am J Surg Pathol 1988;12: 818-26.
2) Demirkesen C, Dervişoğlu S, İlban fi, Girişken G. Pleksiform fibrohistiyositik tümör. Türk J Dermatopatol 1998; 7: 131-32.
3) Salamanca J, Rodriguez-Peralto JL, Garcia de la Torre JP, Lopez-Rios F. Plexiform fibrohistiocytic tumor without multinucleated giant cells: a case report. Am J Dermatopathol 2002; 24: 399-401.
4) Remstein ED, Arndt CA, Nascimento AG. Plexiform fibrohistiocytic tumor: clinicopathological analysis of 22 cases. Am J Surg Pathol 1999; 23: 662-70.
5) Hollowood K, Holley MP, Fletcher CD. Plexiform fibrohistiocytic tumor: clinicopathological, immunohistochemical and ultrastructural analysis in favour of a myofibroblastic lesion. Histopathol 1991; 19: 503-13.
6) Segura LG, Haris C, Wang B, Rienzo A, Urken ML, Brandwein M. Plexiform fibrohistiocytic tumor: a rare low grade malignancy of children and young adults. Arch Pathol Otolaryngol Head Neck Surg 2002; 128: 966-70.
7) Salomao DR, Nascimento AG. Plexiform fibrohistiocytic tumor with systemic metastases: a case report. Am J Surg Pathol 1997;21: 469- 76.
8) Michal M. Plexiform xanthomatous tumor. A report of three cases. Am J Dermatopathol 1994; 16: 532-36.
9) Zelger B, Weinlich G, Steiner H, Zelger BG, Egarter-Vigl E. Dermal and subcutaneous variants of plexiform fibrohistiocytic tumor. Am J Surg Pathol1997; 21: 235-41.
10) Redlich GC, Montgomery KD, Allgood GA, Joste NE. Plexiform fibrohistiocytic tumor with a clonal cytogenetic anomaly. Cancer Genet Cytogenet 1999; 108: 141-43.
11) Fisher C. Atypical plexiform fibrohistiocytic tumour. Histopathology 1997; 30: 271-73.
12) Smith S, Fletcher CDM, Smith MA, Gusterson BA. Cytogenetic analysis of a plexiform fibrohistiocytic tumor. Cancer Genet Cytogenet 1990; 48: 31-34.