CD44 ilk kez lenfositler üzerinde belirlenen ve hücrelerin adezyonu ve göçünde önemli fonksiyonlara sahip hücre membran molekülüdür. İlk 5 eksonu hemopoetik hücreler tarafından eksprese edilir ve ürünleri standart tip olarak bilinir. CD44 standart formu (CD44s) pek çok epitel ve epitel olmayan doku tarafından eksprese edilir. Altıncı eksondan 15'e kadar olanlar ise, CD44 varyantları olarak bilinir ve v1'den v10'a kadar değişen isimlerle tanımlanır. Gerek CD44s, gerekse varyantları birçok tümörde araştırılmış ve tümör invazyon ve metastazı ile ilgili olarak farklı sonuçlar alınmıştır 2,4,5,9. Mide kanserlerinde özellikle normal mide mukozası nda CD44s tipinin inflamasyonla ilişkili olarak, varyantlarının ise tümörlerde daha fazla eksprese edildiği belirtilmektedir. Yapılan çalışmalarda akciğer, kolon, özofagus, karaciğer, serviks ve mide kanserlerinde CD44 ekspresyonunun tümörün ilerlemesi ve metastazında ve prognozunda önemi vurgulanmıştır 4,5,7,10,11. Çoğalan hücrelerin daha fazla CD44 eksprese ettiği belirtilmektedir. Özellikle tamir, organogenez, anjiyogenez gibi olaylarda çoğalan hücrelerde daha fazla CD44 ekspresyonu bulunmuştur 4.
Ki67 patolojide sık kullanılan özellikle tümörlerde prognostik değeri araştırılan bir proliferasyon belirleyicisidir. Akciğer, beyin, serviks, prostat ve mide kanserlerinde Ki67'nin prognostik değeri ile ilgili yapılan çalışmalarda farklı sonuçlar alınmıştır. Bu nedenle i67'nin prognostik değeri halen sorgulanmaktadır 12,13.
Bu çalışmada mide tümörlerinde CD44 ve Ki67'nin immünhistokimyasal olarak ekspresyonları araştırılmıştır. Gerek CD44 gerekse Ki67 ekspresyonu ile tümörün grade'i, invazyon derecesi, lenf bezi metastazı, damar invazyonu gibi klinikopatolojik parametrelerle ilişkilerine bakılmıştır. Ayrıca, CD44 ekspresyonu ile Ki67 arasında ilişki olup olmadığı değerlendirilmiştir. Özellikle CD44'ün mide tümörlerinde rutin uygulamada prognoz açısından yol gösterici olup olamayacağı belirlenmeye çalışılmıştır.
Parafine gömülü formalinle fikse edilmiş dokular 4μm kalınlığında kesilerek deparafinize ve rehidrate edildikten sonra, mikrodalga yöntemi ile antijen ortaya çıkarma işlemi yapıldı. İmmünhistokimyasal olarak Avidin biyotin peroksidaz yöntemi kullanıldı (Lab Vision, cat: TA-125-UB). Nonspesifik çevre boyanmasının engellenmesi amacıyla 10 dakika %3'lük hidrojen peroksit inkübasyonu yapıldı. Daha sonra 5 dakika süre ile PBS solüsyonu ile yıkama yapıldı. CD44std/HCAM (Lab Vision, Clone 156-3C11) ve Ki67 (Lab Vision, Clone SP6) monoklonal antikoru uygulandı. Tekrar PBS ile yıkamanın ardından sekonder antikor (Lab Vision, TP-125- BN) ve ardından Avidin Biotin Kompleks uygulandı (Lab Vision, TS-125-HR). PBS ile tekrar yıkandıktan sonra AEC kromojen damlatıldı (Lab Vision, TA-060-HA). Tüm kesitlere Mayer Hematoksilen ile zıt boyama yapıldı.
CD44 boyanma özellikleri Setala ve ark.'larının kriterleri esas alınarak değerlendirildi 6. Buna göre tümöral hücre membranında pozitiflik varsa CD44 pozitif olarak kabul edildi. %1'den az boyanan tümörler negatif olarak kabul edilirken, CD44 pozitif boyanan hücreler daha sonra pozitif boyanma oranına göre %1- 10, %11-50 ve %51-100 şeklinde 3 gruba ayrıldı. %1-10 boyananlar (+), %11-50 olanlar (++), %51'den fazla boyananlar ise (+++) olarak değerlendirildi. Ayrıca, boyanma yoğunluğuna göre zayıf, orta şiddette veya şiddetli olarak değerlendirme yapıldı. Stromada bulunan lenfositlerin boyanması, pozitif internal kontrol olarak alındı. Ki67 indeksini değerlendirmek için boyanma yoğunluğu fazla olan 10 büyük büyütme alanında (BBA) 1.000 hücre sayıldı.
CD44 ve Ki67 ile grade, damar ve seroza invazyonu, lenf bezi metastazı arasındaki ilişkinin anlamlılığı, istatistiksel olarak Spearman korelasyon testi ile değerlendirildi ve p<0.05 ise ilişki anlamlı kabul edildi.
Tüm olgular içerisinde 23 olgu CD44 pozitif olarak boyandı. Bunlardan 15'i (+) oranında boyanma özelliği gösterirken, 8 olguda (++) boyanma izlendi. (+++) şiddetinde boyanma hiçbir olguda izlenmedi. Tümöral hücrelerde boyanma genelde orta şiddetteydi. Tümöre komşu mukozada glandlarda %1'den az olacak düzeyde hafif soluk boyanma izlenirken, lenfositlerde kuvvetli boyanma tespit edildi. Olguları n CD44 pozitif ve negatif boyanma sonuçları ile grade, seroza invazyonu, lenf bezi metastazı ve damar invazyonu arasındaki sayısal ilişki Tablo 1'de verilmektedir. Buna göre grade1 olguları n 2'si (%14.2) (Resim 1), grade 2 olguları n 11'i (%57.9), grade 3 olguların ise 10'u (%66.7) (Resim 2) pozitif boyandı. CD44 ekspresyonu ile grade arasında istatistiksel olarak orta şiddette anlamlı ilişki saptandı (r=0.40, p<0.05). Seroza invazyonu gösteren 40 olgunun 20'sinde (%50) CD44 pozitif boyandı (r= 0.04). Lenf bezi metastazı yapan 35 olgunun 18'inde (%51.4) CD44 pozitifti (r=0.13). Damar invazyonu olan 23 olgunun 10'unda (%43.4) CD44 pozitif boyandı (r=0.06). Seroza invazyonu, lenf bezi metastazı ve damar invazyonu ile CD44 ekspresyonu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkisaptanmadı (p>0.05).
Tablo 1: Olguların CD44 boyanma oranlarına göre klinikopatolojik parametreler ile ilişkisi
Resim 1: Grade 1 mide adenokarsinomunda glandlarda fokal CD44s pozitifliği (x50).
Resim 2: Grade 3 mide adenokarsinomunda hücrelerde membranöz CD44s pozitifliği (x50).
Resim 3: Grade 3 mide adenokarsinomunda nükleer Ki67 pozitifliği (x50).
Ki67 indeksi grade 1 olgularda %57, grade 2 olgularda %63 ve grade 3 olgularda %71 (Resim 3) olarak tespit edildi. Ki67 ile grade arasında istatistiksel olarak orta şiddette, anlamlıya yakın ilişki (r=0.28, p=0.05) tespit edilirken, sırasıyla seroza ve damar invazyonu ve lenf bezi metastazı ile Ki67 arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı (r=0.06, r=0.18, r=0.16, p>0.05). CD44 ekspresyonu ile Ki67 arasında da istatistiksel olarak anlamlı ilişki tespit edildi (r=0.40, p<0.05).
CD44s tipi olarak bilinen standart şeklinin kaybı, birçok organda neoplastik dönüşüm ile ilişkili bulunmuş ve agresif gidişten sorumlu tutulmuştur. CD44s'te kayıp olduğunda tümörlere göre değişebilen farklı varyantlarının ortaya çıktığı çalışmalarda gösterilmiş ve malign hücrelerin bu varyantları eksprese ettiği saptanmıştır. Malign tümörlerde önemli olan ve özellikle prognozun belirleyicisi olarak kabul edilen olay invazyon ve metastazdır ve CD44 bu olayın içinde önemli sayılan adezyon molekülüdür. CD44 kaybı hücre-hücre adezyonunda kayıp, bazal membranda ayrılma ve hücrelerin invazyonu gibi olayları kolaylaştırdığı için malign tümörlerin kötü gidişinden sorumlu tutulmaktadır. Mide kanserlerinde yapılan çalışmalarda da invazyon derinliği arttıkça veya metastatik olaylarda,
CD44 pozitifliğinin yüzdesinde de artışın olduğu belirtilmiştir. Özellikle CD44 varyantları
nın aslında malign olaylarda daha fazla eksprese edildiği, CD44s tipinin ise daha çok nonneoplastik mukozada eksprese edildiğini ortaya koyan çalışmalar bulunmaktadır. Bunun aksine CD44s'in tümörlerde de ekprese edildiğini, invazyon ve metastaz ile ilişkili olduğunu ortaya koyan araştırmalar da bulunmaktadır 2,4,<11>. Liu ve ark.'larının çalışmasında ise, CD44'ün hem standart hem de CD44v6 formunun mide kanserlerinde daha fazla eksprese edildiği ve tümörün oluşumu, metastazı ve klinik agresif davranışla ilişkili olduğu bulunmuştur. Aynı çalışmada kolorektal kanserlerde CD44s, invazyon ve metastaz ile ilişkili bulunmuş, ancak Duke evrelemesi ile ilişkili bulunmamıştır
Burada sunulan çalışmada tümöral dokularda CD44 ekspresyonu tespit edilmiş olmakla birlikte tümörün invazyon derinliği, damar invazyonu ve lenf bezi metastazı ile CD44 ekspresyonu arasında ilişki tespit edilmemiştir. İnvazyon derinliği arttıkça CD44 ekspresyonu hafif yüksek bulunmakla birlikte, istatistiksel anlamlı lık bulunamamıştır. Çalışmada normal mukozada zayıf fokal CD44s ekspresyonuna karşılık, tümöral hücrelerde daha kuvvetli ve fazla eksprese edildiği saptanmıştır. Normal mukozada olmayıp tümöral hücrelerde tespit edilmesi nedeniyle, CD44 malign tranformasyonda yol gösterici olabilir. Ayrıca, çalışmada olguların grade'i arttıkça CD44s ekspresyonunda artış olması, CD44s'in mide kanserinde grade belirleme açısından da yardımcı olabileceğini düşündürmüştür. Buna karşın invazyon derinliği, damar invazyonu ve lenf bezi metastazı ile CD44 ekspresyonu arasında ilişki bulunmaması, mide adenokarsinomu invazyon ve metastazının CD44s'den bağımsız yollarla gerçekleşebileceği veya CD44'ün farklı varyantlarının etkili olabileceğini düşündürmektedir.
Çoğalan hücrelerde eksprese edilen Ki67, tümörlerin prognozunu göstermede kullanılan bir proliferasyon belirleyicisidir 12. Ki67 antikoru siklusun G1, S, G2 ve M fazlarındaki hücrelerin nükleusunda lokalize bir antijen olan Ki67 epitopuna karşı gelişir. Bazı dokularda rejeneratif veya displazi ayırımında kullanılabilmesi yanı sıra, meme tümörlerinde olduğu gibi
prognoz tayininde de yardımı olabilen oldukça geniş kullanım alanına sahip önemli bir belirleyici olması Ki67'yi çalışmaların değişmez antikoru haline getirmiştir 12. Mide adenokarsinomunda da prognostik önemi olduğunu ortaya koyan çalışmalar bulunmaktadır 12,13. Bu çalışmada, Ki67'nin grade dışında klinikopatolojik parametreler ile ilişkisi saptanmadı. Bu nedenle mide adenokarsinomunda tek başına Ki67'yi prognoz belirleyici olarak kullanmanın doğru olmadığı düşünüldü.
CD44'ün tümör oluşumundaki rolüne ait pek çok olası teori ileri sürülmektedir. Bu teorilerden biri, CD44'ün aynı zamanda hücre büyüme ve çoğalmasını da teşvik ettiği yönündedir 4. CD44'ün bu özelliği nedeniyle bu çalışmada proliferasyon belirleyicisi olan Ki67 ile CD44s ilişkisi de incelenmiştir. Ki67 ile CD44s arasında istatistiksel anlamlı ilişki saptanmıştır ve bu sonuç, CD44'ün çoğalan hücrelerde ekpresyonunun fazla olabileceğini destekler niteliktedir.
Çalışmanın sonunda, CD44s tipinin mide kanserinde invazyon ve metastazı gösterebilecek bir belirleyici olmamakla birlikte midede tümöral gelişim ve diferansiyasyona etki edebilecek
adezyon molekülü olduğu düşünülmüştür. Ki67 ise pek çok tümörde olduğu gibi, proliferatif kapasitesiyi belirlemede yardımcıdır. CD44 molekülünün invazyon ve metastaz yolundaki rollerini daha iyi belirleyebilmek için mide kanserlerinde CD44 standart tipi ile birlikte diğer varyantlarının da dahil edildiği kapsamlı çalışmanın gerektiği kanısındayız.
1) Lauwers GY. Epithelial neoplasms of the stomach. In Odze R, Goldblum JR, Crawford JM eds. Surgical Pathology of the GI Tract, Liver, Biliary Tract and Pancreas. Philedelphia, WB Saunders 2004. p. 409-427.
2) Chen XY, Wang Z, Li H Cheng XX, Sun Y, Wang XW, et al. Nuclear translocations of beta catenin and TCF4 in gastric cancers correlate with lymph node metastasis but probably not with CD44 expression. Hum Pathol 2005;36:1294-1301.
3) Murai S, Umemiya T, Seiki M, Harigaya K. Expression and localization of membrane type1 matrix metalloproteinase, CD44 and laminin chain during colorectal carcinoma tumor progression. Virchows Arch 2004;445:271-278.
4) Sneath RJS, Mangham DC. The normal structure and function of CD44 and it\'s role in neoplasia. J Clin Pathol 1998;51:191-200.
5) Liu Y, Yan S, Jia J. Expression and significance of CD44s, CD44v6 and nm23 mRNA in human cancer. World J Gastroenterol 2005;11:6601-6606.
6) Setala L, Lipponen P, Tammi R, Tammi M, Eskelinen M, Alhava E, et al. Expression of CD44 and it\'s variant isoform v3 has no prognostic value in gastric cancer. Histopathol 2001;38:13-20.
7) Khoursheed M, Mathew TC, Makar RR Sonia L, Abul H, Asfar S, et al. Expression of CD44s in human colorectal cancer. Pathol Oncol Res 2002;8:170-174.
8) Joo M, Lee HK, Kang YK. Expression of E cadherin, Beta catenin, CD44s and CD44v6 in gastric adenocarcinoma: relationship with lymph node metastasis. Anticancer Res 2003;23:1581-1588.
9) Li H, Guo L, Li JW, Liu N, Qi R, Liu J. Expression of hyalurunan receptors CD44 and RHAMM in stomach cancers: relevance with tumour progression. Int J Oncol 2000;17:927-932.
10) Visca P, Nonno F, Botti C, Marandino F, Sebestiani V, Tondo U, et al. Role and prognostic significance of CD44s expression in colorectal cancer. Anticancer Res 2002;22:2671-2676.
11) Castella EM, Ariza A, Pellicer I, Fernandez A, Ojanguren I. Differential expression of CD44v6 in metastases of intestinal and diffuse types of gastric carcinoma. J Clin Pathol 1998;51:134-137.
12) Brown DC, Gatter KC. Ki67 protein: the immaculate deception. Histopathol 2002;40:2-11.